ERGİN ATAMAN... OYUNCUNA TOKAT ATAMAN! (1)

Ali Sami Yen Sokak

FLAŞ | Eskişehir Basket maçının devre arasında koç Ergin Ataman, genç oyuncu Göktürk Ural’a tokat attı.

Göktürk Ural: “Soyunma odasında ne olduysa orada kalır. Ergin Hoca bu takımın koçu. Ben ise bir oyuncuyum." ( 3 Puan)

BU İŞLER TOKATLA OLSAYDI...
EŞŞEKLER DE ADAM OLURDU ERGİN HOCA!

Onun yanında ne işi var; anlamam...
Hani "Turgay Demirel TBF'sinde" bulunan Harun Erdenay var ya...
Orhun Ene ile birlikte bana basketbolu sevdiren adamdır!
Harun Türkiye'nin en büyük yıldızlarından biri olarak İTÜ'de oynuyor ve (özellikle) 3'lük yağdırıyor...

Yanlız, enteresan bir durum var...
Takımın koç'u Harun Erdenay'ın babası Kemal Erdenay...
O da eski basketbolcuymuş galiba; çünkü iri yarı bir adamdı.
Hem iri yarıydı; hem de öfkeli bir adamdı.
Bu sahneyi o kadar çok gördüm ki; bunu Türk basketbolunun Spor Sergi yıllarını bilenler de doğrulayacaktır.
Harun Erdenay diyorum yahu; bana basketbolu sevdiren adam!
Türk basketbolunun gelmiş geçmiş en büyük yıldızlarından biri!
Çocuk öyle muhteşem oynuyor ki...
Ama o sırada bir hata yaptıysa Harun...

Kemal Erdenay öfkeyle yanına çağırırdı. Herkesin gözü önünde "çaaat" diye Osmanlı tokadını yapıştırırdı!

Öyle soyunma odasında falan değil ha...

Bench'te... Herkesin gözü önünde!

Tokat işi; dayak işi bana uzak.
Benim "dayakla-tokatla" işim olmaz!
Ama nedense Ergin Ataman'ın genç oyuncusu Göktürk'e tokat attığı iddiaları bana o günleri hatırlattı.
Göktürk'e tavsiyemiz;
Kendine tokat attırma!
Daha doğrusu sana tokat atılmasına neden olacak cahillikler-yanlışlar yapma...
Ama madem kendine tokat attırdın...
İnşallah o tokat seni "Harun Erdenay kadar" büyük basketbolcu yapar!
Yani...
Üzülme... 

"Harun Erdenay bile" dayak yemiştir basketbolcu olma adına.

Göktürk'e diyeceğimizi derken, sanırım Ergin Ataman'a da denmesi gerekenleri söyleyebilmişimdir.
Yapma Ergin hoca!
Ben bile buz gibi soğudum bi an senden...
Göktürk isimli genç oyuncunun halini var sen düşün!
Haa; "Ben vururum; kimse karışamaz!" dersen...
O zaman bana Jawai'ye; Mariç'e vurduğunu da ispatlayacaksın!
O zaman derim ki;
"Ne yapalım... Bizim hocanın da tarzı bu!"
Ama değil... Senin tarzın bu değil!
Güçlüye "gık" diyemezken "zayıf"ı ezeni hiç sevmem ben!