7 Ocak 2016 Perşembe

BU KADAR AVANS YETER Mİ FENERBAHÇE?


Öyle çok hukukçu olmaya gerek yok; azıcık düz mantıktan haberin varsa bile Lynetta Kizer meselesi şudur:
FİBA biliyorsa TBF de bilecek!
TBF denen kuruluş (FİBA ile birlikte) her oyuncu bilgisine hakim olacak!
Olacak ve hata yapmayacak!

Farkında mısınız bilmem; şu anda TBF'nin lisans verdiği her oyuncu tartışmaya açıktır!
Öyle ya; bi araştırsan kimbilir ne defolar ortaya çıkacak!
Peki çıkınca ceremeyi (lisansı veren) TBF değil de kulüpler mi çekecek?

Bu ülke yasalarla yönetilen bir ülke olsa bu Kizer kararı Fenerbahçe'den yana çıkmazdı.
Ama daha o zaman da dedik;
"Bu ülke en başta Cumhurbaşkanının Anayasa'yı takmadığı bir ülke... O yüzden de karar çok da hukuki çıkmayacak."
Sonra da ekledik:
"Bundan önceki başkan Turgay Demirel AKP hükümetinin emir eriydi. Bunu (defalarca) göstermekten çekinmemiştir. Ondan sonra gelen Harun Erdenay da işi kimden öğrendiyse onun gibi olmuştur, yani Turgay Demirel gibi."
Şimdilerde "Yeni Türkiye" diye bir şey var. Yeni Türkiyeciler "Taraf olmayan bitaraf olur" dedi mi?
Dedi!
Yeni Türkiyeciler Fenerbahçe'nin şikesini affetti mi?
Etti!
Yani?
Fenerbahçe yeni Türkiyecilerin takımıdır!
Çavuşesku Romanyası için Steau Bükreş neyse, yeni Türkiyeciler için Fenerbahçe odur!
O yüzden de bu kararın Fenerbahçe yanlısı çıkması çok da yadırganmasın. Çünkü Fenerbahçe de "yeni Türkiye'nin takımı" olmaktan gocunmuyor!
Yola "Bize kumpas kurdular" diye çıktılar ama... Sonra onlara yüzde yüz biat etmekten zerre utanmadılar!
AKP Fenerbahçeyi kurtardı; Fenerbahçeli de AKP'ye 1 Kasım seçimlerini kazandırdı.
Ortaklık o derece büyük yani!
Zaten TBF de açıkça itiraf ediyor:
"Hata bizde!"
Ama ekliyor;
"Bedeli Galatasaray ödesin!"
Bu işte bam teli şudur:
Maça 24 saat kala Fenerbahçe (hiç de mecbur olmamasına rağmen) "oynarsa" Kizer'a itiraz edeceklerini söyledi.
Daha 1 hafta önce AGÜ maçında da Kizer'ı oynatan (ve TBF'den en ufak bir uyarı almayan) Galatasaray Fenerbahçe'nin ağzıyla iş yapmak zorunda değildi.
Şayet Harun Erdenay o oturduğu koltuğun gerçekten hakkını verse daha 1 hafta önce ayaklanırdı:
"Ne yapıyorsunuz sevgili Galatasaraylılar? Kizer bu lisansla oynayamaz!"
Bunu demediği gibi; Fenerbahçe'nin "itiraz ederiz" uyarısından sonra da resmi bir açıklama yapmamış, adeta Galatasaray'ın (hazırlanmış tuzağa) düşmesini beklemiştir. Galatasaray o tuzağa düşer düşmez de (Fenerli patronların kanalında) Fenerbahçe'nin nasıl haklı, Galatasaray'ın nasıl haksız olduğunu anlatmaya koyulmuştur.
Sadece bu bile Harun Erdenay'ın (sporculuk yıllarında coach babasından binlerce kişinin önünde yediği tokatlar yüzünden) nasıl ezik bir kişiliğe evrildiğini göstermiştir.
Şu kadarlık kısa sürede gösterdi ki; Harun Erdenay "kukla" bir TBF başkanı olmaktan zerre gocunmuyor!
Ülke normal bir ülke olsa Harun Erdenay daha krizin patlak verdiği gün istifa eder;
"Bu işi Hazreti Ömer gelse çözemez. Herkesten özür diliyorum" der ve çeker giderdi.
Ama o bunu yapmaktansa "Sen kimsin Harun?" diyen Galatasaray başkanına "ukalalık" yapmayı tercih etmiştir.
Olayla ne alakası varsa, geçmişte ne kadar iyi bir basketbolcu olduğunu anlatmıştır.
Basketbol şubesi hakkındaki fikrim belli...
Abdi İpekçi ismiyle Türk sporunun hizmetine sunulan o salonun en iyi Galatasaraylılarca kullanıldığına şahit oldum. Galatasaraylılar olmasın; o salon gereksiz bir yatırımdır. Galatasaray o salona anlam katmaktadır.
Bir de Ergin Ataman...
Galatasaray'la o kadar özdeşleşti ki; Ergin Ataman'ı başka bir takımın başında görmek hiç de hoş olmayacak!
Bu iki detay haricinde (şayet Galatasaray yönetimi) basketbol şubesini kapatmayı düşünürse onlardan yana tavır alacağımı defalarca söyledim. Çünkü TBF denen basketbol federasyonu kulüpler için vardır, onların rahatı için vardır. Ama bizim TBF şampiyona bile neredeyse kendi karar vermekte!
E ortada o federasyona hediye edilmiş tüm kupaların (!) Galatasaray tarafından alındığı ortada. (1 Efes Pilsen, 1 de Beşiktaş var; onları da yabana atmayalım.)
Durum buyken TBF'den takdir görmesi beklenen Galatasaray; (daha kötüsü) engellenmekte!
Gelelim sadede...
Bu TBF kafası değişmediği sürece Galatasaraylı yöneticiler (yeni sezonda) şayet şubeyi kapatmayı düşünürlerse sonuna kadar destekleriz.
Ama...
O iş bu sene olmaz!
Neden olmaz?
Çünkü bu sene kadınlar basketbol liginde şampiyonun kim olacağı daha bir anlamlı hale geldi.
Hani bazı atyarışlarında iyi ata fazladan yük konur ve diğer atlarla mesafesi kapanır ya... Bunlara "handikaplı yarış" denir ve TBF tam da onu yapmaktadır.
Yapsınlar!
Galatasaray böyle "handikaplı" koşmayı sever...
Zayıf ve "kollanan" rakiplerine "avans" vermeyi sever...
Galatasaraylı yöneticiler bu sene kadrosundaki oyuncuya sözler vermiştir. "Her zamanki gibi şampiyonluğa oynayacağız" demiştir.
Para işini geçin, o söz verilen paralar (şubeyi bugün kapatsan da) oynamış gibi ödenebilir. Ama sezonun ortasında o kızları "ligden çekilmiş bir takımın boşta kalmış sporcusu" konumuna düşüremezsiniz!
O yüzden çıkacak, bu seneyi en tepede bitirmenin gayretine gireceksiniz!

Fenerbahçe geçenlerde Kamile Nacickaite'yi de kadrosuna katmış. Giden oldu mu, olacak mı, bilmiyorum ama; Fenerbahçe yabancı kontenjanını (sonuna kadar) kullanıyor.
Aziz Yıldırım Galatasaray'a "sahtekarlık yapıyorlar" diyor ya... Bu Kizer işinde en küçük bir sahtekarlık barındırmadığı ortada. Bunu en başta Aziz Yıldırım'ın kendisi biliyor.
Şayet ortada bir sahtekarlık varsa Aziz Yıldırım'ın yönettiği Fenerbahçe o sahtekarlığı (!) yapmış ve halen yapıyor zaten!
Ve farkında mı bilmem;
Aziz Yıldırım (TBF'nin hatasını Galatasaray'ın ödemesini isterken) ÇOKTAN KAYBETMİŞ ZATEN!
Olay sürecinde Fenerbahçe menejeri Didem Akın'ın twitleri,
Didem Akın'ın kocası Raşit Akın'ın Aziz Yıldırım eliyle TBF içine konmuş olması zaten dalaverenin ne olduğunu ortaya çok net koyuyor.
Bunu görmemek için aptal olmak lazım!

Tahkim Kurulu kararına çok takılmayın.
Fenerbahçe sahada kaybettiği maçlarını "masa başında" kazanmaya çalıştıkça Galatasaray cevabını "sahada" vermeli!
Ve Galatasaray şunu unutmamalı.
Bu sene şampiyonluk mücadelesi Fenerbahçe ya da AGÜ gibi basketbol takımlarına karşı değil, Harun Erdenay'ın TBF'sine karşı da verilmekte!
Varsın Fenerbahçe tüm yabancı hakkını sonuna kadar kullansın. Galatasaray'a 4 yabancı da yeter!
Yerlilerden Nevriye Yılmaz sende mi? Işıl Alben sende mi? Bahar Çağlar sende mi?
Ve en önemlisi; Ekrem Memnun sende mi?
Elindekiler Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi "sahada" yenmesine fazla fazla yeterli!
Sonrasında mı?
Galatasaray (bu TBF ile) Türk basketboluna gerçekten hizmet etmeli mi?
Bunu gerçekten çok iyi irdelemeli!
Şahsen ben "Alın atınızı... Yemişim tımarınızı" denmesinden yanayım.
İkinci bir yol daha var...
O da (Aziz Yıldırım gibi) saha dışındaki her türlü şeyi kontrol etmeye kalkmak!
Ama o yol daha en başında içimizi karartıyor.
Çünkü bir takımın işi federasyonuyla boğuşmak değil, onun adaletli şemsiyesi altında centilmence mücadele etmek.
Görülüyor ki o ortam kaybolmuş ve diretmenin de anlamı yoktur.
Harun Erdenay'a:
"Sana Fenerbahçe ve (basketbol hevesi kaç yıl süreceği belli olmayan) Doğuş grubuyla hayatta başarılar" demek en doğrusu olacaktır. (E.B.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder