24 Şubat 2016 Çarşamba

TRABZONLU BİRADERİME AÇIK MEKTUP!


Aradan 3 gün geçti...
Artık sağduyu hakim olmalı; akıllar başa gelmeli...
Ama ne işse Trabzonlu'da hep aynı hava hakim.
"Bu iş bir milat olmalı" imiş!

Açın bakalım şu işi...
Sonunda ne olmalı?
Kimden ne bekliyorsunuz?
Ne olursa "milat" olmuş olacak?
Hakem hakemliği mi bıraksın?
"Etmiyorum" dedi gerçi; MHK başkanı mı istifa etsin?
Yetmedi; TFF başkanı koltuğunu mu bırakmalı?
Bi söyleyin yahu; ne olursa sizin açınızdan "milat" gerçekleşmiş olacak?
Bak Trabzonlu biraderim...
Yaşadın; hala yaşıyorsun.
3 Temmuz'da şampiyonluğunun çalındığı ortaya çıktı. O gün şampiyonluğunu çalanlar "masumiyet karinesi"nden bahsetti. "Yargılanmadan kimse suçlu ilan edilemez" dediler.
Bekledin... Sabırla bekledin...
O dosyayı eline alan, işi hukuk olan herkes dedi ki;
"Bu iş şike!"
Eee, ne olmalıydı?
Şike yapan cezasını çekmeli, hakkı gasp edilene hakkı verilmeli.
Oldu mu peki?
Devrin iktidarı ısrarla şikecileri korumadı mı?
Birbirlerini ak'lasınlar diye (erketeyi hakim yaparak) içerde iş bitiren hırsızın aklanmasını erketeye bırakmadılar mı?
Tüm bu olanlar sırasında önüne seçim sandığı koydular.
Sen o kupanın RTE yüzünden sana verilmediğini bilmiyor muydun?
Biliyordun!
Bile bile oyunu kime verdin?
"O kupanın sana verilmesini engel olana" ...
Durum buyken, (sen bile) bu ahlaki yozlaşma içindeyken hangi hakla "milat" istiyorsun ki?
Hadi o iş olayın siyasi boyutu.
E önüne TFF seçim sandığını da koydular.
Daha geçen yaz be arkadaş, daha geçen yaz; sen tercihini şikecileri ak'lasın diye TFF başkanlığına atanmış "erkete"den yana kullanmadın mı?
Tüm bunların içinden geçmişken (3 buçuğu çok haklı) 4 kırmızı karttan sonra NE OLMASINI BEKLİYORSUN Kİ bu bir milat olsun?
Arkadaşım... Her yol denendi!
Galatasaray basketbol finalinde 7. ve son maça çıkmadı. Kupayı elleriyle şikecilere ikram etti. Buna rağmen kimsenin utandığı yokken sen 3 buçuğu çok doğru kırmızı karttan sonra ne miladından bahsediyorsun?

Bak Trabzonlu biraderim...
Öyle bir 5 yıl yaşadık ki; Fenerlinin de Trabzonlunun çok net bir karakter röntgenini çektik.
Fenerliyi bi tarafa koy...
Ama ben seni 3 Temmuz'dan önce "dik durabilen, futbolla yaşayan, hakkını yedirmeyen" insanlar olarak tanırdım.
Değilmişsin!
Vallahi de değilmişsin!

Şimdi kalkmışsın; milat istiyorsun.
Söyle bana...
Böyle bir şeyden milat beklemeyi hak ediyor musun?

Bi söyle yaaa... Açık açık söyle...
Ne olsun?
Hani Gora'da Cem Yılmaz'a (uzaylı sevgilisini komutan Logar'ın elinden kurtarsın diye) KASETTEN her türlü dövüş uzmanlığı yükleniyor ya... Gene öyle bir şey mi olsun?
Sen ne olsun istiyorsun; sen ne olacak sanıyorsun?
"Gel Deniz Ateş Bitnel... Sana Collina'yı yükledim. Bundan sonra kusursuz kararlar alacaksın. Bu ülkenin en saygın hakemi olacaksın."
"Gel Kuddusi... Hakemliğin tırt'tı, çileydi ama MHK başkanı olarak destan yazacağın yetenekler yüklüyorum sana."
"Gel tüpçü... Sen adalet dağıtıcıların kralısın. Sen bundan sonra sana yüklediğim özellikler sayesinde herkesin güven duyduğu en büyük TFF başkanısın."
Bu adamlara "kasetten" bunların yükleneceğini mi sanıyorsun?
Olmaz!
Futbol dün bunlarla oynandı; yarın da bunlarla oynanacak!
Bak Trabzonlu biraderim...
Hami hocan (bundan önceki hocaları yaralama pahasına) diyor ki:
"Bu takım çalışmamış!"
Daha o lafın tükürüğü kurumadan Özer Hurmacı isimli yarım yamalak yıldızın (takım galipken) sahayı mahalle kahvesine çeviriyor. Hakem durumu izah ediyor; hala lafı uzatıyor.
Neden?
Çünkü ayakları gitmiyor artık da ondan!
Ayakları gitmediği için futbolu artık çeneyle oynuyor!Farkında...
Birazdan Galatasaray önce beraberlik golünü atacak, sonra da öne geçecek. Bunu bildiğinden başarısızlığına mazeret arıyor!
Milat mı istiyorsunuz?
Önce Özer Hurmacı'ya laf edeceksiniz!
"Sen hangi hakla yürüyen tekere çomak sokuyorsun?" diyeceksiniz.
Sonra da o takımı (sırf Trabzonlu diye) Aykut Demir isimli ruhsal dengesi yerinde olmadığı çok aleni adamların elinden kurtaracaksınız. 
Adamın sakalı cemaatinin gereği imiş; bi yandan "çok" Müslüman...
Ama öte yandan (ona kırmızı kart gösterdi diye) hakemin AYAĞINA SIKACAK KADAR MAFYATİK RUHLU!
Farkında mısın?
4 kırmızı kartı konuşuyorsun ama kendisine kart gösterdi diye senin futbolcunun hakemin ayağına sıkmayı düşünecek kadar manyaklaşmış olduğunu gözardı ediyorsun!
Ve sen bu adamı "sporcu" diye sahaya sürüyorsun!
Sporcu!

Evet... Bu ülkede keşke bir milat olsa da bi anda her şey değişse.

Ama milat olursa senin Trabzon'undan da hakemlerin ayağına sıkmayacak sporcular...
Hakemleri soyunma odasında rehin almayacak başkanlar isteriz.
Bunu yapabilmeye gücün, cesaretin ve niyetin var mı? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder