***
Giriş notu:
Bu yazı aslında Fenerbahçe’nin bu sene neyin bedelini
ödediğini anlatır.
***
1 OCAK: Ali Şen ünlü Belçikalı oyuncu Schifo’nun peşine
düşer. Ancak Schifo “Benim Fenerbahçe’de işim ne?” diyor. Taraftar tepki
gösterince Ali Şen “Schifo Monaco’nun sözleşmeli oyuncusu. Önce kulübü ikna edelim;
Schifo sonra. O kolay!” diyor. (Oğuz Çetin'in olduğu takıma Enzo Schifo! Enteresan değil mi?)
2 OCAK: İşte o kader günü!
Milliyet’ten Özgür Özgürengin’e konuşan Ali Şen taşları
yerinden oynatıyor!
Galatasaray yönetimini, TFF başkanı Şenes Erzik ve MHK
başkanı Ahmet Güvener’i ağır bir dille eleştiren Ali Şen şunları söylüyor:
“Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon şunu çok iyi bilsin. Ali
Şen kavgacı değildir. Ama Fenerbahçe’nin hakkını kimseye yedirtmez. Özellikle Galatasaray
meydanı boş bulmuş, istediği gibi at koşturmuştur. Alp Yalman ve arkadaşları
örgütçü bir politika içindedir. Antalya’ya, Kocaeli’ne oyuncu veriyor ve bu
takımlar nedense Galatasaray’ı yenemiyor. Gereken önemleri alırız.”
GÜVENER’İ, ERZİK’İ EZERİZ!
“Galatasaraylı olduğunu açıklayan MHK başkanı Ahmet
Güvener’i açıksözlülüğünden dolayı kutlarım. Ama hakemlerin Galatasaray’ı
kollar Fenerbahçe’yi yakar maç yönettiğini görürsem Güvener’i de TFF başkanı
Şenes Erzik’i de ezeriz! Kimseyi tehdit etmiyorum. Yardımla gelecek şampiyonluk
da gelmesin. Fakat puanlarımızı gaspedenlerin haddini bildiririz.”
Sözlerinin sonunda 1907 Derneği’ne de çatan Şen:
“Kaliteli insanlardan kurulu 1907 Derneği yanlış yolda...
Kulübe katkıda bulunmamışlar, gelirleri almışlar. Bundan sonra derneğin tüm
gelirleri kulübün olacak. Kulübün üstüne çıkmasınlar! 125 bin dolarlık 2 ABD’li
basketbolcu almakla basketbol takımı yönetilmez” uyarısında bulunmuş!
Monaco hocası Ettori Fenerbahçe’nin İviç transferini
değerlendirmiş: “Burada oyuncular onu hiç sevmiyordu. Zaten onu sevmedikleri
için ben 2. adamken 1. adam gibi oldum. Fenerbahçe için üzgünüm. Çünkü
aldıkları İviç işe yaramaz bir hoca...”
3 OCAK: İviç Fenerbahçe’de işe başlamış. Simoviç işi
olmamış. Yardımcı Matkoviç, tercüman Cemşir Muratoğlu...
4 OCAK: Fenerbahçe yönetiminden İviç’e ilk şok! Konuşurken 1
buçuk yıl sözü verilen İviç’e “Sana 6 ay süre. Başarılı olursan yeni sezonda
sözleşmeni tekrar uzatırız” denmiş!
Ali Şen’in işbaşı yapması Galatasaray’ı panikletiyor. İlk
hamle olarak galibiyet primleri 630 milyondan 800 milyona, şampiyonluk primi
ise 15 milyara çıkmış!
5 OCAK: Fenerbahçe’nin ısrarla Galatasaraylı futbolculara
talip olduğu haberleri konuşuluyor. Galatasaray yönetimi (yeni mukavele için) Bülent
Korkmaz’a 30 milyar, Arif Erdem’e 20 milyar, Okan Buruk’a 10 milyar değer
biçiyor!
Haberin hemen altında Galatasaray futbol şube sorumlusu
Adnan Polat; “Yarış Galatasaray, Beşiktaş Fenerbahçe arasında geçer. Fener
şerefli bir 4.lük alır. Belki seneye başarılı olurlar” diye taş atıyor.
6 OCAK: Devre arası kampı için Side’ye giden Fenerbahçe de
şampiyonluk primlerine zam yapıyor! İviç’e “Takımı şampiyon yaparsan sana 26
milyar şampiyonluk primi vereceğiz” deniyor.
Bu arada teknik direktörler İviç ve Saftig de “ağız
dalaşı”na erkenden başlıyor!
Ali Şen uyuyan Fenerbahçe taraftarını uyandırmak için her
şeyi deniyor. O günlerde Türkiye Kupası’nda Eskişehirspor maçı var. Ali Şen
bilet fiyatlarını BEDAVA yaparak taraftarı stada çekmeye çalışıyor. Bunu
yaparken de “Sandıktan bayraklarınızı artık çıkartın” diyor!
7 OCAK: Yeni hoca İviç’le sistem tartışması başlıyor.
Galatasaray’daki yıllarından “çok çılgın” ve sürekli gol arayan bir hoca olarak
bilinen İviç sisteminin 4 forvetli olacağını açıklıyor. İviç; “Tablo ortada... Sadece çok gol atmak bizi şampiyon yapabilir. O yüzden de 3-5-2 ya da 5-3-2
gibi sistemler bana uygun değil” demiş. Takımın 8 puan geride kalmasından
dolayı aşırı bir güven kaybı yaşadığını belirten Hırvat hoca: “Onlar benim gibi
bir Hırvat olamaz. O yüzden ben burada olduğum sürece bir Türk gibi
düşüneceğim” şeklinde demeç veriyor.
Galatasaray cephesinde yaklaşan tehlikeye Saftig de uyanıyor
ve futbolcularına:
“Hakkınızdaki transfer haberleri Fenerbahçe’nin oyunu ve siz
bu oyuna alet olmamalısınız. Transfer işlerini kapatıp şampiyonluğa odaklanın.
Şampiyon takımın oyuncusu olursanız zaten layık olduğunuz parayı alırsınız!”
diyor.
8 OCAK: Tugay Kerimoğlu bugünlerde (Kubilay Türkyılmaz’la
birlikte) Galatasaray’ın en büyük sorunu... Milliyet’e özel bir demeç veren
Tugay: “Delikanlı gibi söylüyorum, evet, kumarhaneye gittim. Ama gittiği halde
‘gitmedim’ diyenler var. Onlar da delikanlı gibi itiraf etsin” şeklinde
konuşuyor.
9 OCAK: Galatasaray’da olduğu yıllardan Galatasaray’ın ASLAN
GİBİ bir camia olduğunu bilen İviç Sarı-Lacivertli taraftarlara 2. yarıda
KAPLAN GİBİ YIRTICI BİR FENERBAHÇE sözü vermiş!
İviç; “Üzülerek görüyorum ki
Fenerbahçeli futbolcu kedi gibi... Onu kısa sürede gerçek bir kaplana
dönüştüreceğiz” demiş. İviç hedefinin 3 kupa olduğunu söylemiş!
10 OCAK: Galatasaray prime zam yapar da Fenerbahçe geri
kalır mı? Side kampına giden Ali Şen primlere yaptığı zammın müjdesini verir.
Bu kampa uzun süreden bu yana sakat olan Rıdvan Dilmen de katılır!
11 OCAK: Basının meraklı sorularına cevap veren Rıdvan yeni
hoca İviç’i göklere çıkarmış! Rıdvan; “İlk karşılaştığımızda İviç sevgiyle
saçlarımı okşadı. Şayet bu ilginin yarısını Osieck’ten görseydim şimdiye
sahalardaydım!” diyor. Beşiktaş’tan gelen Feyyaz Uçar da “Bu sezon benden en az
15 gol” sözü vermiş.
12 OCAK: Sakin ve sıradan bir gün olmuş!
13 OCAK: Side kampında futbolcuların kaldığı otele gelen Ali
Şen ilk gözdağını o gün vermiş! Şen; “8 puan farkı siz açtırdınız, kapatacak
olan da sizlersiniz. Ben 3 kupayı da istiyorum. Şayet bunu yapamazsanız yeni
sezonda bir çoğunuzla yollarımızın ayrılacağını bugünden söyleyebilirim.”
Galatasaray’da bu aralar en önemli gündem kulübün 90.
kuruluş yıldönümü kutlamaları... Başkan Alp Yalman o kutlamalar dolayısıyla
basın mensuplarını ve spor müdürlerini ağırlamış.
Basın toplantısında basının sorularına cevap mı vermiş
anlayamadım; çünkü Almanlar bu gibi durumlarda “Bu konu beni ilgilendirmiyor.
Bana beni ilgilendiren sorular sorun” der... Ama Saftig bir Alman’dan hiç de
beklenmeyecek açıklamalar yapmış. (Ona neyse;) “Ali Şen Romairo, Bakero, Schifo
gibi oyuncuları Fenerbahçe’ye getirmekten bahsediyor. Bunlar hayal! Şayet
Schifo Fenerbahçe’ye gelirse cebimden 100 bin mark veririm!” diyor.
14 OCAK: Saftig’in o iddialı sözlerine cevap Fenerbahçe
yöneticisi Vefa Küçük’ten geliyor: “Saftig’in bu sözlerinden sonra artık
Schifo’yu getirmek şart oldu. Saftig parayı hazırlasın!”
15 OCAK: Ağız dalaşı devam ediyor. Bu sefer sazı eline alan
Alman hoca: “Beni onlar da istedi. Ama beni Fenerbahçe’ye gelmekten Allah
korudu. Galatasaray’da olmaktan çok mutluyum. Ne olmuş Ali Şen geldiyse? Topu o
mu oynayacak? Şampiyona sahadaki futbolcu karar verir” demiş.
Koroya Adnan Polat da katılmış! Polat;
“Fenerbahçe
futbolcularımıza talipmiş. Onların bizden oyuncu alabilmeleri için öncelikle
oyuncunun bize gelip ‘Ben Galatasaray’dan ayrılmak istiyorum’ demesi lazım. Bu
sözü etmeyen hiçbir oyuncuyu bizden alamazlar!” şeklinde konuşmuş.
Yine Milliyet’in haberine göre İviç 4 forvetli yüksek risk
barındıran sistemden bu kamp sırasında vazgeçiyor. Hırvat hoca (eski teknik
direktör) Osieck’in sistemiyle devam kararı alıyor.
16 OCAK: Adnan Polat bazı futbolcuların Galatasaray’a
yakışmaz tutumlar içinde olduğundan yakınıyor. Polat; “Benim için şampiyonluk
değil futbolcunun Galatasaray’a yakışıp yakışmadığı önemli. Yakışmayan gider!”
diye aba altından sopa gösteriyor!
Bu arada Beşiktaş’tan da bir haber verelim...
Evet; Galatasaray ve Beşiktaş puan puana 1 gollük farkla ilk
2 sırada... Ama Beşiktaş’la ilgili en önemli haber Alman milli takımına
çağrılabileceği konuşulan Daum! (Normal... Daum’un henüz kokain belasına bulaşmadığı,
mesleki kariyerinin zirvesinde olduğu yıllar... Ama onlara bulaşan yok! Varsa
yoksa Galatasaray!
17 OCAK: Beşiktaş’tan 2. devreye başlamadan az evvel ilginç
bir haber daha! Beşiktaş’ın başarılı sağbeki “Takoz” Recep Çetin hakem Oğuz
Sarvan’a “Allah belanı versin” dediği için 1 maç ceza almış. Ama o ceza tam 32
gün sonra durduk yere 2 maça çıkarılmış! Beşiktaşlılar bu ceza artışını pek bi
manidar bulmuş!
Galatasaray’ın ikiz kuleleri Hakan Şükür ve Saffet Sancaklı
o günkü idmanı Saftig’den bol bol hakaret yiyerek geçirmiş! Alman hoca 2
golcüsünü de ‘çok ağır kalmakla’ itham etmiş!
Veeee;
2 Ocak’ta spor gündemini sert sözleriyle belirleyen Ali Şen
çok daha iddialı bir laf ediyor. Şen;
“Hakemler kimseden korkmasın! Bundan
sonra onlar benim korumam altında!” diyor ve gene Galatasaray’a yükleniyor!
18 OCAK: 2.yarı tam da bugün kupa maçlarıyla başlıyor!
Ali Şen (sanki çok
bilinçli bir şekilde) sert ve ortamı gerecek sözler ediyor.
Bu sözlere
Galatasaraylı yöneticilerden Doğan Hasol Ali Şen hakkında “Çağdışı bir
davranış. Bu sözler Fenerbahçe’nin hala nerelerde olduğunu gösteriyor. Artık bu
numaralarla uğraşmayı bıraksınlar” diyor. Bülent Tulun ise görüşlerini “Bunlar
bir de şampiyon olsa kimbilir neler yaparlar!” şeklinde belirtmiş. Koroya
Mehmet Cansun da katılmış. “Vay be! Meğer bizden ne kadar çok korkuyorlarmış!”
diyor.
Bu haberin hemen altında Devrin Spor Bakanı Şükrü Erdem
konuşuyor. (Okurken gözlerim faltaşı gibi açıldı. “Vay anasını... Demek o
yıllarda hala sağlıklı düşünebilen, düşündüğünü açık seçik ifade edebilen siyasetçiler
varmış” diyorum.) Spor Bakanı Erdem;
“Hakemlerin kimsenin korumasına ihtiyacı
yok! MHK bağımsızdır. Fenerbahçe gibi ligde daha 17 takım var. Bu işin çivisi
çıktığı zaman bir daha önünü alamazsınız. Bu tür demeçler devam ederse maç
yönetecek hakem bulamaz, tribünlerin savaş alanı olmasına engel olamayız”
Faal Futbol Hakemleri Dernek başkanı Oğuz Sarvan da
konuşmuş:
“Biz hakemlerin kimsenin korumasına ihtiyacı yok!”
Not: İşte bu süreç o yılların en iyi hakemi Ahmet Çakar’ın
hakemlikten en verimli çağında ayrılmasına neden olacak!
Bugün Cüneyt Çakır
neyse o yıllarda da Ahmet Çakar aynen oydu. Ali Şen’in bu sözlerinden kısa süre
sonra Çakar: “Sen kim oluyorsun da beni korumana alıyorsun sayın Şen? Benim
kimsenin korumasına ihtiyacım yok” diyerek hakemlik hayatına nokta koyacak!
Fenerbahçe oyunlarına sadece Ali Şen'le devam etmiyor. Selim Soydan da başka bir kanaldan (!) oynamaya devam etmiş. SOYDAN'IN İDDİASI başlıklı kutu haberde Soydan aynen şunları söylemiş: "Hani Galatasaraylı yöneticiler 15 Ocak'a kadar iç transferi bitireceklerdi. Ama kimseyle anlaşamadılar. Neden? Çünkü o futbolcuları biz alacağız!" (Demek ki neymiş; lig devam ederken bazıları şampiyonluk yolundaki rakiplerinin futbolcularına talip olarak akıllarını karıştırabiliyormuş!)
Fenerbahçe oyunlarına sadece Ali Şen'le devam etmiyor. Selim Soydan da başka bir kanaldan (!) oynamaya devam etmiş. SOYDAN'IN İDDİASI başlıklı kutu haberde Soydan aynen şunları söylemiş: "Hani Galatasaraylı yöneticiler 15 Ocak'a kadar iç transferi bitireceklerdi. Ama kimseyle anlaşamadılar. Neden? Çünkü o futbolcuları biz alacağız!" (Demek ki neymiş; lig devam ederken bazıları şampiyonluk yolundaki rakiplerinin futbolcularına talip olarak akıllarını karıştırabiliyormuş!)
19 OCAK: Fenerbahçe Türkiye Kupası’nda Eskişehirspor’u 4-0
yeniyor. Bu durum Milliyet’in spor sayfalarına FENERBAHÇE ŞEN’LENDİ başlığıyla
yer buluyor.
20 OCAK: Milliyet manşete TEHLİKELİ OYUNLAR başlığını
çekmiş!
'Sinirler gergin' altbaşlığının altında şu ifadeler kullanılmış:
Ligde 2.
yarı başlamadan önce Ali Şen’in “hakemleri korumam altına aldım” demeciyle
gerginleşen ortam Türkiye Kupası sınavında doruğa çıktı. Şen’e Spor Bakanı Erdem ve
Galatasaraylı yöneticilerin verdiği sert cevaplar büyük maraton öncesinde
olumsuz sinyaller verdi. Sonuçta kaynayan futbol ortamı Bursa-Galatasaray kupa
maçında tribün anarşisine dönüştü.
Hemen bu haberin yanında Selim Soydan hakem Vahap Beyaz’ın Bursa
maçında yanlı maç yönettiğini iddia ediyor! Bursa başkanı Murat Gülez de bu
konuda Selim Soydan’dan yana tavır alıyor.
Galatasaray Kulübü de bir deklerasyon yayınlayarak şu
ifadelere yer veriyor:
“Türk sporu nefretle değil sevgiyle büyür. Fenerbahçe
başkanı seçildiğinden bu yana sayın Ali Şen mevkiiyle bağdaşmayacak bir tutumla
Galatasaray’ı hedef konumuna getirmeye çalışmakta. Fenerbahçe sevgisi yerine
Galatasaray nefreti ekme çabalarının herkesten önce gerçek Fenerbahçelilerden
destek bulmayacağına yürekten inanıyoruz. Şunu biliniz ki sayın Şen...
Fenerbahçe sizden büyüktür; hem de çok büyük!”
Beşiktaşlı yönetici Ferhat Özgen de devre arasında 1 maçlık
cezası 2’ye çıkan kendi futbolcuları Recep’i örnek göstererek “Galatasaraylı Saffet’in
tribünlere yaptığı el kol hareketleri disiplin kuruluna sevk gerektirir.
Bakalım yapabilecekler mi?” diyor.
Spor Bakanı Şükrü Erdem çok ileri görüşlü bir insan olduğunu
bir kez daha göstermiş. Erdem:
“Taraftar kıvılcım bekliyor. Bazı
provakatörlerin taraftarların arasına sızması futbol sahalarında ileride büyük
üzüntülere neden olacak sosyal olayları da beraberinde getirir. Türk futbol
bileşenlerinin her zamankinden daha fazla sorumlu düşünmeye ihtiyacı var.”
MHK ve Faal Futbol Hakemleri Derneği ortak bir açıklama
yaparak:
“Futbol kurumunu oluşturan tüm öğeler insan’dır. Bir insan olan hakem
dün hata yaptı, bugün de yarın da yapmaya devam edecektir. Üzülerek söylemek
gerekir ki; bazı hakem hataları aynen kaleci, savunma oyuncusu, forvet ya da
teknik adam hatası kadar sonuca etki edecektir!”
Fenerbahçe yönetimi sadece Galatasaray, TFF ve MHK ile kavga
etmiyor. Yılın başında Ali Şen’den zılgıt yiyen 1907 Derneği basketbola olan
desteklerini bırakma sinyali veriyor! 1907’ciler (davetli olmalarına rağmen)
Eskişehirspor kupa maçına gelmemişler. Dernek yönetimi Şen’den randevu talep
ediyor. Çünkü sorunları basın yoluyla tartışmaktan yana değiller. (Aziz
Yıldırım’la Ali
Şen birbirlerine ne kadar benziyor değil mi? Tek fark, biri Ali Koç’un
başkanlık ettikleriyle dövüşüyor, diğeri Mustafa Koç’un!)
Bursa’da taraftar tepkisine uğrayan Galatasaraylı Saffet
Sancaklı “Ben Yunanlı değilim. Bursa’da az kalsın linç edilecektim! Neden? Bir
gazetecinin yazdığı, benim asla söylemediğim ‘Bursa köy takımı’ yazısı
yüzünden” diye konuşmuş.
21 OCAK: Ortamın gerginleşmesinden sonra TFF başkanı Şenes
Erzik Milliyet’in ana sayfa sporuna
manşet oluyor. Erzik; “Bu yaklaşımlar tehlikeli. Bu tip açıklamalar saha içinde
oynanan futbolu saha dışına taşır. İnanıyorum ki yöneticiler doğru yolu
bulacak. Aksi takdirde kendilerine ceza veririz.” demiş. Hiçbir hakemin taraf
tutmayacağını sözlerine ekleyen Erzik “Yöneticiler hakemlerin de hata
yapabileceğini kabul etmek zorunda” diyerek herkesin milli takım ve ay-yıldızın
hatırına kenetlenmesini istemiş.
Ancak Erzik bunu talep ederken Ali Şen gene konuşmuş!:
“Bugüne kadar kibarlığımızdan az konuştuk. Galatasaray
yöneticilerine çağrıda bulunuyorum. Şampiyonlar Liginden 3 kuruş fazla
kazanacağız diye masa başında iş yapmayın! Aklınızı başınıza alın. Kimse kör ya
da aptal değil. İnsanları ahmak yerine koymayın, tribünleri kamplara bölmeyin!”
(Ali Şen satır arasından da olsa TÜRK FUTBOLUNDA ASLINDA KAVGALARIN NEDEN
BAŞLADIĞINI itiraf etmiş; Şampiyonlar Ligi denen yerden gelen sıcak ve güçlü
PARA!)
Bir tek o eksikti ya;
Ali şen’in bu meydan okumasının
ardından Galatasaray’ın kaptanlarından Erdal Keser açıklama yapmış:
“Ali Şen
kasten ve bilerek ortamı germeye oynuyor. Ali Şen istediği hakemi seçsin,
onunla oynayalım. İnanıyoruz ki biz gene şampiyon oluruz. Biz burada spor
yapıyoruz. Bu hırs neden? İnsanların tribünlere silahlarla gelmesini mi
istiyorlar?”
22 OCAK: Ali Şen’in sözleri sadece Galatasaray ve TFF
cephesinde tepki çekiyor değil. 22 Ocak’taki haberde Fenerbahçe divan
üyelerinden (ANAP milletvekili) Orhan Ergüder Ali Şen’e hitaben:
“Galatasaray’a
sataşma! Söylediğin sözler tribünlerde terör doğurur” uyarısını yapmış!
Bu haberin hemen altında kutu da olsa çok önemli bir haber
var. “Ali şen özrü dilesin” başlığı altında aynen şunlar denmiş:
“Bize ettiği hakaretler ancak özür dilemekle telafi olur.
Şayet Ali Şen Alp Yalman ve Galatasaray camiasından özür dilemezse onunla aynı
havayı bile solumayacağız! Ali Şen bizim konuşmalarımızla kendilerininkini yan
yana koysun ve seviyenin ne olduğunu görsün. Artık onunla daha fazla polemiğe
girmek istemiyoruz!”
23 OCAK: Tam da bugünlerde Show ve Kanal D Galatasaray ve
Fenerbahçe’nin yayın haklarını alabilme kavgasında!
Bu toplantıların birinde o
günlerde henüz İstanbul Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan “Osieck
zamanındaki korkak görüntüleri kaybolmuş. Fenerbahçe gerçek havasını bulmuş”
diye yorumda bulunmuş.
***LİGİN İKİNCİ YARISI BAŞLAMIŞ!***
Bunca hummalı atışmalardan sonra Galatasaray 2. yarıya
Gençlerbirliği YENİLGİSİYLE başlıyor!
Diğer sonuçlar şöyle: Beşiktaş: 2
Denizlispor: 0/ Fenerbahçe: 3 Zeytinburnu: 0/ Altay: 0 Trabzonspor: 1
Gençlerbirliği yenilgisinden sonra başkan Alp Yalman (basın
üzerinden) Saftig’e öfke kusuyor (ki bu tarz laflar yapısına hiç uygun
değildir!) Yalman:
“Hocamız kimseyi suçlamasın, önce kendini yargılasın” demiş.
Saftig’in söyledikleri ise adeta başına geleceklerin habercisi gibi:
“Ne o
beyler? İlk defa mı ayağınıza krampon giydiniz? Böyle oynamaya devam ederseniz
ligde sonumuz facia olur!”
Bu arada hazır Galatasaray yenilmişken ve Fenerbahçe 2.
yarıya iyi başlamışken küskün başkanları bir araya getirmeye çalışanlar olmuş.
Bu talep Alp Yalman tarafından şiddetle geriye çevrilmiş! Ona en yakın
isimlerden biri Mehmet Cansun şu ifadeleri kullanmış:
“Bizim başkan onunla
neden bir araya gelsin? Bizimkisi gerçek bir başkan, Ali Şen ise kendini bilmez
birisi!”
Çok ilginçtir; Gençlerbirliği başkanı İlhan Cavcav da o tip
konuşmaların işi nereye götüreceğini hissettiğini gösteren bir açıklama yapmış:
“Ali Şen’in bu açıklamaları da gösterdi ki; Türk futbolu
bundan sonra sadece iyi oyuncu değil iyi yönetici de bulmak zorunda!"
24 OCAK: Gençlerbirliği yenilgisi şampiyonluğun en büyük
favorisi olan Galatasaray’ı anında manşetlere taşımış. GALATARAY KARIŞTI
manşetinin altında Yönetim Saftig’e, Adnan Polat futbolculara ultimatom
veriyor. Taraftarlar futbolcuları protesto ediyor. Tugay tepkilerin odağında!
25 OCAK: Gençlerbirliği yenilgisinin üzerine Bursa ile kupa
rövanşına çıkılacak. Huzursuz, gergin ve fokur fokur kaynayan Galatasaray’da
‘kupadan elenilirse’ operasyon yapılacağı kulaktan kulağa yayılıyor!
2. yarıya iyi başladılar ve en büyük rakipleri Galatasaray
da kaybetti ya... Ali Şen ilk kez (!) Skoda ayın jürisi toplantısında
Galatasaray’a zeytin dalı uzatıyor!
Ali Şen:
“Galatasaray’ı seviyorum. Artık hiçbir Fenerbahçeli yönetici
Galatasaray’la ilgili konuşmayacak. Fenerbahçe stadı’na geldiklerinda onlara
istedikleri kadar bilet vereceğiz.” demiş.
Ama aynı Şen bu lafların hemen
ardından: “Saftig bile Kocaelindeyken ‘Bu hakemlerle Galatasaray yenilmez’
demişti. Ama İYİ VE DÜRÜST hakemler yönetince Galatasaray yeniliyor! Bugüne
kadar yaptıklarını kar saysınlar, doğruluktan ayrılmasınlar!” (Demek ki neymiş;
Ali Şen ve Fenerbahçelinin gözünde GALATASARAY YENİLİYORSA hakemler iyi ve
dürüsttür... Aksi halde 'maç satmaya müsait şerefsiz!')
26 OCAK: Sakin geçiyor... Çünkü Fenerbahçe 4-0’ın rövanşında
Eskişehir’i 1-0 yenerek yarı finale kalıyor. Galatasaray ise zorlanmayı
beklediği maçta Bursa’yı eleyince moraller yerine gelmiş.
27 OCAK: Türk futbolunda bir “ilk” oluyor!
Kocaelispor-Samsun arasındaki kupa maçında Kocaelisporlu taraftarların sürekli
devam eden KÜFÜRLER YÜZÜNDEN maç hakem Serdar Çakman tarafından tatil ediliyor!
28 OCAK: Bir gün sonra kupa yarı final kuraları çekiliyor.
Galatasaray Fenerbahçe’yle eşleşiyor!
Diğer yarıfinalist Trabzonspor’un rakibi
henüz belli değil... Ama kura çekimi o gün olarak belirlenmiş. Kura çekiminde
tabloda Galatasaray-Fenerbahçe yazarken Trabzonspor’un karşısında TFF yazısı
var!
29 OCAK: Evet, farkındayım... Bu ülkede Beşiktaş diye bir
takım var ve o sırada lider durumdalar! Ama onlara kimse BULAŞMIYOR! Onların adeta önü açılıyor!
O
monotonluk içinde başkan Seba divanda gideceği konuşulan Daum’a sert çıkmış:
“Daum’un bizimle sezon sonuna kadar sözleşmesi var. Gitmek isteyeni zorla
tutamayız. Ne olacağını ancak sezon bitince göreceğiz!”
Ligdeki Ankaragücü maçına Fenerbahçe kafa topu çalışıyor.
(İviç kornerleri önce ön direğe attırıp ordan arka direğe aşırmayı çok severdi.)
Saftig’in derdi ise sakatlığı bulunan Hakan Şükür. Bu arada Kubilay Türkyılmaz
paso huzur bozmakta, “Bırakın gideyim” diye ağlaşmakta! Hatta takım arkadaşlarının kendisine kasten pas atmadıkları iddiasında!
İşte basının o günlerdeki tavrı... Şimdiyle kıyaslanamaz!
Milliyet (örneğine pek az rastlanan tarzda) bir başlık atıyor:
“ŞEN’E YAKIŞMADI!”
Haberde şu ifadelere yer verilmiş:
FB başkanı Ali Şen bir
gün önce rakip kulüplerin yöneticileriyle çektiği barış halayından sonra dün
düzenlediği basın toplantısında (yine) Galatasaray’ı hakem hayatı bitirmek ve
ellerinden kokart almakla suçladı. Galatasaray-Petrolofisi maçı için 1’i noter
5 kişiyi görevlendirdiğini söyleyen Şen: “Bu arkadaşlar edilen küfürleri
belirleyecek. Ben de bunu rapor halinde TFF’ye göndereceğim. Balkım hakemler
Kocaeli’nde Serdar Çakman’ın yaptığı gibi maçı tatil edebilecekler mi?” (Yani adam ortamı germek, TFF, hakemlere ve Galatasaray'a laf etmek için fırsat kolluyor!)
30 ve 31 OCAK’ta gündem hep aynı...
Küfür yüzünden yarıda
kalan Kocaelispor-Samsunspor maçı için TEKRAR kararı çıkmış. Bu karar
sonrasında hakem Serdar Çakman da düdüğünü asma kararı almış. Yani hakemliği
bırakmış!
İlginçtir;
2. devre başında Galatasaray’ın 3 puan önüne geçen Beşiktaş’ta
başkan Süleyman Seba şunları söylemiş:
“Hakem müessesesini yıpratmamak için elimizden gelen özeni
gösteriyoruz. Ancak hataların üst üste gelmesinden dolayı da şüpheye düştük.
Herkes bilsin, bizim de sabrımız taşıyor!”
Yönetici Erhan Solu da Seba başkanına destek vermiş:
“Saha dışında oynanan çirkin oyunlara rağmen biz
mücadelemize saha içinde devam etmeye kararlıyız!” (Sanki Galatasaray’ın puan
kaybından sonra Beşiktaş da ‘aynı şey bizim başımıza da mı gelecek?’ diye
hafiften ürker olmuş!
Bu kadar!
Ali Şen’in girdiği spor ortamında 1 ay içinde olan-biten
şimdilik bu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder