Galatasaray'a yenildiği zaman 'boş kalması gereken merdivenlere bile' sığınan bir kafa (gene kaybettikten sonra) elbette yeni bahaneler üretecektir.
Bulmuş da!
Sırf gündem değişsin diye Aziz Yıldırım "2000'de Galatasaray UEFA Kupası'nı Fethullah hocanın duaları sayesinde aldı.. Bizde böyle şeyler olmaz" diyor.
Aslında cümlesini adam akıllı kurabilse Aziz Yıldırım'ın demek istediği şu:
"Fethullah hoca kim?
Paralelci!
Galatasaray'ı UEFA Kupası şampiyonu yapan kim?
Fethullah hoca!
O halde Galatasaraylılar da paralelci!"
"Fethullah hoca kim?
Paralelci!
Galatasaray'ı UEFA Kupası şampiyonu yapan kim?
Fethullah hoca!
O halde Galatasaraylılar da paralelci!"
Emin olun Aziz Yıldırım (kupa kaybettiği gece) Galatasaray'a tam da bu çamuru atmaya kalkıyor ama; dedim ya; cümleyi (belki de kasten) adam gibi kuramıyor!
Önce şunu diyelim...
Fenerbahçe Kulübü Başkanı olmuş bir adam şu bahaneye sığınıyorsa Fenerbahçelinin acilen önlem alması, kulübe doktor getirmesi, "Bizim başkan balataları sıyırdı" diye ayaklanması lazım!
Aziz Yıldırım'ın ettiği laflar çok çocukça!
Hani Fikret Orman'ın çok doğru teşhisiyle; ERGENCE!
Fenerbahçe Kulübü Başkanı olmuş bir adam şu bahaneye sığınıyorsa Fenerbahçelinin acilen önlem alması, kulübe doktor getirmesi, "Bizim başkan balataları sıyırdı" diye ayaklanması lazım!
Aziz Yıldırım'ın ettiği laflar çok çocukça!
Hani Fikret Orman'ın çok doğru teşhisiyle; ERGENCE!
***
Gelin onu kırmayalım; onun dümen suyuna girelim.
Birer-ikişer Aziz Yıldırım'ın "gündem" oltasına geliyoruz ya...
UEFA Kupası'nda çok büyük emekleri olan ve daha o günlerde de "Fethullahçı" olarak bilinen Hakan Şükür acilen Aziz Yıldırım'a cevap vermiş.
Kral Hakan Şükür demiş ki:
"Emek, samimiyet bazen paranın yaptıramayacağı şeyleri yapar. UEFA Kupası dönemini yaşayan insanlara sorabilirsiniz; kiminin parası, kiminin duası."
İşin dua kısmını Aziz Yıldırım'a, Hakan Şükür'e bırakalım.
UEFA Kupası'nda çok büyük emekleri olan ve daha o günlerde de "Fethullahçı" olarak bilinen Hakan Şükür acilen Aziz Yıldırım'a cevap vermiş.
Kral Hakan Şükür demiş ki:
"Emek, samimiyet bazen paranın yaptıramayacağı şeyleri yapar. UEFA Kupası dönemini yaşayan insanlara sorabilirsiniz; kiminin parası, kiminin duası."
İşin dua kısmını Aziz Yıldırım'a, Hakan Şükür'e bırakalım.
Hazır konu açılmışken daha bilimsel bir laf edelim:
Yapılan şeyin adı nedir?
S
P
O
R
Bu kelimedeki P harfi PERFORMANS'ı temsil eder.
O harfi ORGANİZASYON'u,
R ise REKOR'u!
Yani...
Sahada sporcu 'organize bir şekilde performans' sergiler...
O organize performans ne kadar üst düzeye çekilebilirse ardından REKOR gelir.
S
P
O
R
Bu kelimedeki P harfi PERFORMANS'ı temsil eder.
O harfi ORGANİZASYON'u,
R ise REKOR'u!
Yani...
Sahada sporcu 'organize bir şekilde performans' sergiler...
O organize performans ne kadar üst düzeye çekilebilirse ardından REKOR gelir.
***
Fenerbahçe dün 19. finalini kaybetmiş!
Doğrudur...
Bir kulübün (19'dan daha fazla) final oynaması başarıdır da...
Doğrudur...
Bir kulübün (19'dan daha fazla) final oynaması başarıdır da...
Oynadığı finallerden 19'unu kaybetmesi başarı oranında rezalettir!
Bu tablo Fenerbahçe'nin genlerinde "final oynayabilme kültürü"nün olmadığını ispat eder!
Bu tablo Fenerbahçe'nin genlerinde "final oynayabilme kültürü"nün olmadığını ispat eder!
Peki Fenerbahçe neden finalde asla kazanamıyor?
Şu yüzden...
Şu yüzden...
Bu aralar 1994-95 Ali Şen dönemini de anlatıyorum ya... İşte o yıllardan beri Fenerbahçe devletten ve futbolu yöneten kurumlardan "özel iltimas" yani "torpil" bekliyor.
O özel iltimas Fenerbahçe'ye yeterince gösteriliyor aslında...
Çünkü futbol tamamen ticari bir olay artık ve Fenerbahçe'nin hep finalde olması bu işten para bekleyenlerin (mesela yayıncı kuruluş) işine geliyor.
Buraya kadar yazdıklarımın harfine dahi itirazı olan var mı?
Yoksa...
Devam ediyorum.
O özel iltimas Fenerbahçe'ye yeterince gösteriliyor aslında...
Çünkü futbol tamamen ticari bir olay artık ve Fenerbahçe'nin hep finalde olması bu işten para bekleyenlerin (mesela yayıncı kuruluş) işine geliyor.
Buraya kadar yazdıklarımın harfine dahi itirazı olan var mı?
Yoksa...
Devam ediyorum.
Ali Şen'den bu yana FENERBAHÇE'Yİ YÖNETENLERİN sorunu şu...
İyi takım kuruyorlar... Bu işe çok para harcıyorlar...
Ama çok para harcamakla bu işin biteceğini sanıyorlar!
Çok para harcadıkları SPORCULARA asla güvenmiyorlar!
"Biz işimizi yaptık, sizi bir araya getirdik. Bundan sonrası size emanet" diyemiyorlar!
Yani...
Tribünde otururken asla işi sporculara yıkamıyorlar!
Parayı Nani'ye veriyorlar, RvP'ye veriyorlar ama "Maçı da artık onlar kazansın" diyemiyorlar!
Kadın basketbolcusundan erkek futbolcusuna;
Kadın basketbolcusundan erkek futbolcusuna;
Fenerbahçe sporcusu YÖNETENLERİ TARAFINDAN o kadar çok KORUNUYOR VE KOLLANIYOR ki; bi daha asla gerçek performanslarını yansıtamıyorlar!
Çünkü Fenerbahçeli sporcu (yönetenleri tarafından) hep önünün açılmasını istiyor!
Olmayınca... İşler rast gitmeyince ne oluyor?
Fenerbahçeli sporcu performansının zirvesine çıkamıyor!
Zaten o zirveye çıkabilse;
Çünkü Fenerbahçeli sporcu (yönetenleri tarafından) hep önünün açılmasını istiyor!
Olmayınca... İşler rast gitmeyince ne oluyor?
Fenerbahçeli sporcu performansının zirvesine çıkamıyor!
Zaten o zirveye çıkabilse;
Yani PERFORMANS'ı üzt düzey yapıp REKOR kırabilse KUPA gelecek!
Ama yapamıyor!
Ama yapamıyor!
Yapamaz...
Çünkü koca sezon boyunca korunup kollanmaktan RAHATA KAVUŞAN Fenerbahçeli işte o kader anında da işi YÖNETİCİSİNİN BİTİRMESİNİ BEKLİYOR!
Çünkü koca sezon boyunca korunup kollanmaktan RAHATA KAVUŞAN Fenerbahçeli işte o kader anında da işi YÖNETİCİSİNİN BİTİRMESİNİ BEKLİYOR!
Fenerbahçe sadece şu son 10 sezonda çok ağır finaller kaçırdı. Denizli'deki gibi, kendi stadında "yanlış anons"un yaşandığı gibi!
Bu arada;
O "yanlış anons" var ya...
Aslında "yanlış" falan değil; "Fenerbahçe tarihinin en bilinçli anonsu" idi!
Çünkü Fenerbahçe'yi yönetenler baktılar ki sahada futbolcu işi bitiremeyecek, "yanlış süsü verilmiş" bir anonsla o ana kadar çok iyi direnen Trabzonsporlu futbolcunun direncini kırmayı ve o hay-huy arasında şampiyonluğu almaya oynadı!
Ama Allah'ın sopası var...
Sen alın teri çalarsan ve emek denen şeye bu kadar yabancılaşırsan;
Bu arada;
O "yanlış anons" var ya...
Aslında "yanlış" falan değil; "Fenerbahçe tarihinin en bilinçli anonsu" idi!
Çünkü Fenerbahçe'yi yönetenler baktılar ki sahada futbolcu işi bitiremeyecek, "yanlış süsü verilmiş" bir anonsla o ana kadar çok iyi direnen Trabzonsporlu futbolcunun direncini kırmayı ve o hay-huy arasında şampiyonluğu almaya oynadı!
Ama Allah'ın sopası var...
Sen alın teri çalarsan ve emek denen şeye bu kadar yabancılaşırsan;
Daha çooook final kaybedersin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder